Yıldırım Bayezid: Tahta Çıkışından Ölümüne Kadar
- Kürşad Kağan Yalçıntaş

- 23 Kas
- 3 dakikada okunur

Osmanlı tarihinin en çarpıcı hükümdarlarından biri olan I. Bayezid, nam-ı diğer Yıldırım, hem olağanüstü askeri başarıların hem de devlet için büyük bir felaketin merkezinde yer aldı. Tahta geçtiği 1389’dan 1402’deki ölümüne kadar geçen süre, Osmanlı’nın hem Avrupa’da zirveye tırmandığı hem de tarihinin en karanlık dönemine sürüklendiği bir zaman dilimidir.
Bu blog yazısında Yıldırım Bayezid’in tahta çıkışından Ankara Savaşı’nın trajik sonuna kadar uzanan hikâyesini detaylarıyla okuyacaksınız.
Tahta Çıkışı (1389):Yeni Bir Devrin Başlangıcı
Yıldırım Bayezid, babası I. Murad’ın I. Kosova Savaşı sırasında şehit edilmesinin hemen ardından, savaş alanında tahta çıkarıldı. Bu olay, Osmanlı tarihinde “savaş meydanında cülus” olarak bilinen ender durumlardan biridir.

Bayezid’in lakabı olan “Yıldırım”, hem savaşlardaki hızına hem de siyasi kararlarındaki sertliğine işaret eder.
Tahta çıkar çıkmaz:
Sırp ve Balkan prenslikleri üzerindeki baskıyı artırdı,
Devlet otoritesini sert bir şekilde tesis etti,
Merkezi yapıyı güçlendirmeye başladı.
Bu dönem, Osmanlı’nın hızla büyüyeceği yeni bir çağın başlangıcıydı. (İnalcık. Devlet-i Aliyye I.)
2. Anadolu Seferleri: Beyliklerin Birleştirilmesi (1389–1395)
Bayezid, Osmanlı tarihinin en önemli hedeflerinden biri olan Anadolu Türk birliğini sağlama yolunda hızlı bir siyaset izledi. Aydın, Saruhan, Menteşe, Germiyan ve Hamidoğulları gibi beylikleri Osmanlı’ya bağladı.

Bu süreçte hem diplomasi kullandı hem de askeri güce başvurdu.
Anadolu’daki bu hızlı birleşme, Osmanlı’yı:
Ekonomik olarak güçlendirdi,
Askerî kaynaklarını artırdı,
Türk beylikleri arasındaki rekabeti sona erdirdi.
Ancak bu sert politika ileride Timur ile büyük bir karşılaşmaya zemin hazırlayacaktı. (Uzunçarşılı. Osmanlı Tarihi, Cilt I-II.)
3. Avrupa Politikası ve Haçlılar: Niğbolu Zaferi (1396)

Bayezid’in en büyük askerî başarısı, hiç şüphesiz Niğbolu Savaşı’dır. Avrupa’nın “Türkleri Balkanlardan atmak” amacıyla oluşturduğu en büyük haçlı ordularından biri, 1396’da Bayezid tarafından büyük bir bozguna uğratıldı.
Bu zafer sonrası:
Bayezid, İslam dünyasında büyük bir saygınlık kazandı,
Dönemin Abbasî halifesi tarafından “Sultan-ı İklim-i Rûm” unvanı verildi,
Avrupa’daki Osmanlı korkusu ciddi şekilde arttı.
Niğbolu, Osmanlı’yı uluslararası arenada bir güç olarak tescilleyen savaş olarak kabul edilir. (Imber. The Ottoman Empire.)
4. İstanbul Kuşatmaları ve Bizans Üzerindeki Baskı
Bayezid, Bizans İmparatorluğu’nu tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen ilk Osmanlı padişahıdır. Niğbolu zaferi sonrası gücünü pekiştiren Bayezid, İstanbul’u tam beş kez kuşattı.
Bu süreçte:
Anadolu Hisarı’nın temelleri atıldı,
Bizans’ın dış bağlantıları kesildi,
Şehrin nefes almasını sağlayan vergi ve harçlarla Bizans iyice sıkıştırıldı.
Ancak Timur tehdidi nedeniyle İstanbul’un fethi gerçekleşemedi. (Sakaoğlu. Bu Mülkün Sultanları.)
5. Timur ile Karşı Karşıya: Anadolu’daki Gerilim ve Büyük Çatışmanın Ayak Sesleri

Bayezid’in Anadolu’daki beylikleri hızla Osmanlı’ya katması, Timur’un Orta Asya’da güç kazanmasıyla paralel döneme denk geldi. İki lider de aynı bölgelerde nüfuz sahibi olmak istediği için bir Türk–Türk rekabeti doğdu.
Beyliklerden kaçıp Timur’a sığınan hükümdarlar da bu gerilimi artırdı.
Timur’un meşhur mektubu ve Bayezid’in sert cevabı, iki hükümdarın diplomatik olarak da birbirine meydan okuduğunun göstergesidir. (Yazıcı. Timur ve Osmanlı Münasebetleri.)
6. Ankara Savaşı (1402): Büyük Çöküş
28 Temmuz 1402’de yapılan Ankara Savaşı, Osmanlı tarihinin en dramatik kırılma noktalarından biridir.

Timur’un:
Savaş alanını kontrol etmesi,
Filler kullanması,
Osmanlı ordusundaki bazı beylik askerlerini yanına çekmesi,
gibi stratejik hamleleri sonucu Bayezid ağır bir yenilgi aldı.
Bayezid esir düştü ve bu olay Osmanlı Devleti’nde Fetret Devri olarak bilinen 11 yıllık iç savaşı başlattı. (Manz. Tamerlane: The Great Emir.)
7. Esaret ve Ölümü (1403)
Yıldırım Bayezid, Timur tarafından esir alındı ve yaklaşık 8 ay boyunca yanında tutuldu. Bu dönem, tarihçilerin en çok tartıştığı konulardan biridir.

Bayezid’in ölümü hakkında farklı rivayetler olsa da çoğu kaynak:
Sağlık sorunları,
Strese bağlı çöküş,
Esaret şartlarının ağırlığı
nedeniyle 1403 yılında Akşehir’de öldüğünü belirtir.
Ölümünün ardından oğulları arasında başlayan taht kavgası, Osmanlı’yı parçalanmanın eşiğine getirdi. (Sakaoğlu. Bu Mülkün Sultanları.)
Sonuç
Yıldırım Bayezid, Osmanlı’nın hem en hızlı yükselişlerinden birini gerçekleştiren hem de tarihin en dramatik düşüşlerinden birini yaşayan padişahıdır. O, büyük zaferler kazanmış, güçlü bir devlet inşa etmiş fakat bir imparatorluğun kaderini değiştiren bir yenilgiyle tarihte yerini almıştır.
Kürşad Kağan Yalçıntaş.

Yorumlar